Demokratik haklarını kullandılar. DTP'nin baraj sıkıntısı olduğu için seçime bağımsız olarak girdiler. Ardından DTP'ye geri döndüler. TBMM'de yemin edip, "parlamenter" sıfatını kazandılar.
Yemin töreninde güzel bir jest yaparak, MHP sıralarına yöneldiler. Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve kurmaylarının elini sıktılar. Bu tokalaşma, yeni dönemin başlangıcına damgasını vurdu. Görüntü güzeldi…
Durum bu olunca, bazı gazetelerimiz hemen başlıklar attılar: …
"İşte Türkiye'yi rahatlatan tablo!" Oysa Türkiye'nin gerçeği bu değil. Bu tokalaşmanın, güzel bir fotoğraf ortaya çıkarmanın dışında pek fazla anlamı yok.
Türkiye'nin gerçekleri, Meclis'te sergilenen o fotoğraftan oldukça farklı!
* * *
DTP'li Ahmet Türk, aynı gün televizyonlara konuştu. "PKK terörünü kınıyor musunuz?" sorusuna yine tepki gösterdi. Bir defa daha alışılmış cevabı verdi: – Ben, "Terörü kınıyorum, bunlar teröristtir" dersem, sorunun çözümü için etkim ne kadar kalır? Kınadıktan sonra benim ne etkim olur?
Bu sözlerin ne anlama geldiği ortada: DTP'li Ahmet Türk, açıkça kendisinin ve arkadaşlarının PKK terör örgütü üzerinde etkili olduklarını söylüyor. PKK için "terörist" ifadesini kullanmayacağını üzerine basa basa bütün Türkiye'ye ilan ediyor.
Bir yanda böyle bir tablo var. Değer tarafta da Meclis'in açılışında çekilen o fotoğraf karesi. Şimdi soruyorum:
– Hangisi gerçek?
* * *
Meclis'te bu görüntüler yaşanırken, Güneydoğu'da mayınlar patlamaya devam etti. Yine askerlerimiz şehit edildi.
Kim bilir, belki de o sırada askerlerimizin geçeceği bazı yollara yeni mayınlar döşeniyordu. Gelecekte kurulacak hain pusuların temelleri atılıyordu. Kuzey Irak'taki kamplarda ise, eğitim çalışmaları devam ediyordu.
Türkiye'nin asıl gerçekleri bunlar! Terör örgütü PKK, bu ülke üzerindeki emellerinden vazgeçmiş değil. İlk saldırıyı gerçekleştirdiği 1984'ten bu yana kan dökmeye devam ediyor. Tam 23 yıldır üniter yapımıza alabildiğine saldırıyor. Meclis'e giren DTP'liler ise, onlar için ısrarla "terörist" sözcüğünü kullanmıyorlar. Yetmiyor…
Aynı partinin belediye başkanları, çatışmalarda ölen teröristlerin evlerine koşup, "taziyede" bulunuyorlar. Gittikleri her yerde terörist başı Öcalan'ın posterleri ile karşılanıyorlar. Böyle bir ortamda DTP'liler, Devlet Bahçeli'nin elini sıksalar ne olur, sıkmasalar ne fark eder. Onlardan asıl beklenen PKK'lı teröristlere uzattıkları eli çekmeleri!
* * *
Bu tokalaşma sadece bir başlangıç olabilir… DTP'li milletvekilleri, Meclis'te yaptıkları o yemine sadık kalabilecekler mi? Devletin varlığı ve bağımsızlığına sıkı sıkıya sahip çıkabilecekler mi? Milletin bölünmez bütünlüğünü koruyabilecekler mi?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve temel değerleri ile el sıkışabilecekler mi? Bütün Türkiye onlardan bu fotoğrafı bekliyor! MHP sıralarına doğru seyirtip, Devlet Bahçeli ve kurmaylarının ellerini sıkmaları sadece bir nezaket gösterisi. Türkiye onlardan nezaketten daha anlamlı bazı adımlar atmalarını bekliyor. Asıl cevap bekleyen ve Türkiye'yi rahatlatacak soru şu:
Bir terör örgütü olan PKK'ya sırtlarını dönebilecekler mi?
Emin Pazarcı/Bugün Gazetesi
http://www.bugun.com.tr/haberler/060807/p62439y155.asp